Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bibliyofil Konuşmaları #5: Efe Murad

Yalnızca ‘Batı sınırları’nda değil, Doğu’nun serhatlarında da gezinen bir kitapçoksever, şair  Efe Murad . Türkçe, İngilizce, Almanca ve Farsça ile billurlaşmış diliyle bir punk-okur. Thomas Bernhard’dan Sarah Kane’e, Susan Howe’den Lyn Hejinian’a, Ferîdûn-i Muşîrî’den M. Âzâd’a, C.K. Williams’tan –2020 içinde– Ezra Pound’a ulaşan somut bir nehir! (John Hurt’ın ‘Fil Adam’ için söylediği sözden ilhamla; Muşîrî’nin şiirlerini okuyup da bir ‘şikâyet namazı’ kılmayı düşünmemiş biriyle tanışmak istemezdim.)   Efe Murad’la henüz tanışmıyoruz ama onu “Madde-Şiir Manifestosu”ndan (Cem Kurtuluş’la birlikte, Mayıs 2004, Adam Sanat) bu yana ‘biliyorum’. Doğrusu, imzasının izini sürmedim hiç, ama ortak ilgi ve okuma kültürümüz bizi bir şekilde buluşturdu hep. Şimdi ve burada olduğu gibi!   Bibliyofil Konuşmaları’na başlarken yazdığım ilk yazıda, “Yalnızca tanınmış yazar/okurlarla değil, kendi kuşağımın ‘kitapçokseverleri’ ve ismi yalnızca mahfillerde işitilmiş, internette isimlerini aratınca herh

Bibliyofil Konuşmaları #4: Kerem Orçun Üçer

Kaç doğumlu olduğunu bilmiyorum. İstanbullu. Edebiyat tahsili yok ama -kendi deyişiyle- liseden sonra başladığı okur-yazarlık serüvenini çok okuyup, çok yazıp, çok az yayımlayarak sürdürüyor. Deneme, inceleme ve eleştiri, başlıca sevdiği türler. Şimdiye dek Şalom gazetesinde; Radikal Kitap ve Cumhuriyet Kitap eklerinde; Notos, Hürriyet Gösteri, Arka Kapak, Mürekkepbalığı dergilerinde deneme ve incelemeleri yayımlandı. ‘Ekürisi’ Ozan Kolbaş'la, Prof. Dr. Gönül Tekin için Yeditepe Yayınevi'nden çıkan "Âb-ı Hayât'ı Aramak/Gönül Tekin'e Armağan" kitabını hazırladılar. Son olarak da Harvard Üniversitesi Yakındoğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü ("Published at the Department of Near Eastern Languages and Civilizations Harvard University") yayımı olan, Türkoloji sahasının dünya çapında önemli dergisi "Journal of Turkish Studies"/"Türklük Bilgisi Araştırmaları"nın 50. cildinin editörlüğünü üstlendi. Bu cilt, duayen Doğan Hızlan için, &q

Bibliyofil Konuşmaları #3: Mehmet Çelik

Heidegger’in Hölderlin’den alıntılayarak kullandığı, “İnsan, bu dünyada şairane mukimdir” sözünü okuduğum gün şiiri bırakma konusunda aradığım dayanağı buldum. (Çünkü, bir gün bana -gerçek- bir şiirin ithaf edileceği yönündeki inancımı artık kaybetmiştim. Şiir ile kurduğum aşkın bağı ‘şairler loncası’ ile kuramadım…) Sonrasında ise Bachmann’ın şu sözleri çalındı kulağıma: “Şiir yazmak zorunluluğunu duymama karşın, istersem şiir yazmayı ‘başarabileceğim’ kuşkusuna kapılınca, şiir yazmayı bıraktım. Ve yeniden şiir yazmak zorunda olduğumu duyumsayıncaya kadar, yazacaklarımın, son yazdıklarımdan bu yana edinilen deneyimleri kapsayacak ölçüde yeni şiirler olacağına inanıncaya kadar şiir kaleme almayacağım.” Mehmet Çelik , nam-ı diğer “Bizans Beyi” ya da tozlu raflardaki ‘ödüllü’ ismiyle Sumer Omay ile Mürekkepbalığı Dergisi ve sosyal medya sayesinde tanışmıştık. İlk ve tek buluşmamızı ise 2015’te Taksim meydanında gerçekleştirdik. Bir cumartesi günüydü ve Aslıhan Pasaj’daki Gezegen Sa

Bibliyofil Konuşmaları #2: Oğuz Demiralp

Kimdir Oğuz Demiralp ? Hâlâ aramızda olan ya da yalnızca yazdıkları ve hakkında yazılmış çok az şey(den) ol(uş)an kişi? Kimdir bu yazı-kişi? Walter Benjamin üzerine yazdığı “49’a parçalanmış” deneme kitabını (Tanrı Bakışlı Çocuk) peş peşe sıraladığı bu minvaldeki 3 bıçkın soruyla açıyordu, hariciyeci yazar kuşağımızın son temsilcilerinden Oğuz Demiralp. (Belki de sonuncusu!) Ülke sathında Memduh Şevket Esendal, Yahya Kemal Beyatlı ile ortaklaşıyorlar. Dünyada ise Pablo Neruda, Carlos Fuentes gibi yazarlarla. Anılarını hâlihazırda yazmadığı/yayımlamadığı için bilmiyoruz ama ‘meslekten’ olduğu için Yakup Kadri gibi bir ‘zoraki diplomat’ olmadığını tahmin edebiliyoruz. Üstelik ciddî bir kariyer sahibi. Aşağıdaki sorulara onca ‘yazıdışı’ işinden vakit ayırarak cevap verdi. Kendisine bir kez de buradan şükranlarımı sunuyorum. Yazarlığın ülkemizde meslekten sayılmamasından mı ( - Sait Faik) yoksa yazarlık yapabilmek için mühendis olmak zorunda olanların ülkesi olduğumuzdan mı ( - O

Bibliyofil Konuşmaları #1: Selçuk Altun

Gözde aforizmacım Nicolas Chamfort’tan (1741-1794): “Günümüzde kitapların çoğu, bir gün önce okunmuş kitaplarla bir günde yazılmış izlenimi veriyor.” Tespit edildiği kadarıyla 18. Yüzyıldan bu yana (hatta Don Quijote’den bu yana!) süren işbu sığlığı deşifre etme adına nicedir bibliyofiller ile konuşmak istiyordum. ‘Konuşma’nın yollarını ararken 10 soru ürettim. Yalnızca 10 soru. Çünkü Kieslowski'nin Dekalog’ları gibi kıs(s)a ve ‘vurucu’ olsun istedim. Bunun yanında, Marcel Proust’un cevaplarıyla üne kavuşmuş, sonraları Bernard Pivot ve James Lipton tarafından geliştirilmiş “20 Soru”nun kitap ve kütüphane odaklı, daha entelektüel bir versiyonu olsun dedim. Selçuk Altun bu soru dizisini kimlere yönelteceğim konusunda aldığım notlarda ilk sırada yer alan isimdi. Cevaplamayı reddetseydi belki de bu girişim hayata geçmeyecekti! Sorularıma yaptığı dönüşte bir sorumu revize ettiğini belirtti. İsabetli ve güzel bir müdahale oldu. Bu haliyle soru dizisi biraz daha gelişti ve ilerleye