Allan Kausch, 2011 Viyana’daki eski müşterilerimden Kont Koziebrodzki, kitaplar uğruna kendinden feragat etmeyi aşırı noktaya vardıran bir insandı. Ona göre kitapların sağladığı manevi beslenme bedensel beslenmenin önündeydi. Bu muhterem kontun kitaplara taptığını söylemek pek aşırı bir abartma olmaz. Zarif bir cildi ya da son derece iyi basılmış bir kitabı seyre daldığında, sanki bir hülya içinde kaybolup giderdi. Kontun koleksiyonu büyüdükçe, kendisi daha inceldi ve yüzü daha solgunlaştı. Çünkü uyanık olduğu bütün saatleri koleksiyonunu hayranlık içinde seyretmekle geçiriyor ve hayatın gereklerini ihmal ediyordu. Benden kitap aldığı sıralarda, onun garip yaşam tarzı hakkında bir şey bilmiyordum. İyi bir müşteriydi; ödemelerini nakit yapıyor ve hiçbir zaman bana sorun çıkarmıyordu. Keşke onun gibi daha fazla müşterim olsa diye düşünüyordum. Ama davranışlarındaki bir acayiplik de dikkatimi çekmiyor değildi. Kont ne zaman bir kitap satın alırsa, ben de dahil olmak üzere hiç kimseni...