İzlanda Milli takımı ile yaptığımız bir maçı izlerken spikerin İzlandalı oyuncularla ilgili söylediği şey aklımın bir köşesinde yer etmiş: İzlanda’da herkes birden fazla mesleği icra ediyormuş. Örneğin kaleci, aynı zamanda reklam filmleri çeken biriymiş falan… Kişisel hikâyemde beni en çok rahatsız eden şeylerden biri tek yönlü insanlarla çevrili oluşumdu diyebilirim. Okulda, askerlikte, iş hayatımda… İnternetin olanakları olmasa kendimi bir hilkat garibesi hissetmem muhtemeldi. Çevreme bakıyordum, aslında iyi bir mühendis, ama o kadar diyordum. Başkaca hiçbir özelliği yok. Edebiyat öğretmeni olacak bir başkası, ama zaten birkaç yıl sonra çoğunu unutacağı müfredatın ötesinde nitelikli hiçbir şeyden haberdar değil diyordum. İlahiyat okuyor, ama en kadim felsefi tartışmalardan bile bihaber, aynı ölçüde kendinden emin!.. (Üniversitedeyken bir arkadaşımın Orhan Pamuk’un adını ‘hiç duymamış’ olması karşısında dehşete düşmüştüm. Henüz bir eserini okumamış olmasını anlayabilirdim...