Reha
Erdem'in sinemasını çok seven, önemseyen, takip eden nice izleyiciye olan şey
bana da oldu: Erdem'in son filmi "Şarkı Söyleyen Kadınlar ya da Adem'in
Yakarışı" benim de günlerce aklımdan çıkmadı. (Ahmet Güntan, buralarda mısın?) Dayanamadım ve bir şeyler yazmak istedim. Ama bunu aşağıda
da okuyacağınız üzere açıklama cür'etinde bulunarak değil de, sorarak yapmak istedim. Böylesi bir filmle ancak
bu yolla baş edebileceğimi düşündüğümden ya da bir korkak oluşumdan…
bilemiyorum.
— Atı neden yalnız bıraktın?
— Eve yârenlik etsin diye evladım
Zira evler ölür terk ederse sakinleri...
[ Mahmud Derviş ]
BİR.
Olmuş, olmakta ve olacak olan, daha da büyüğü beklenen, 'artçı'larıyla huzursuz eden, uykuları kaçıran, göç ettiren deprem, Âdem'in küçük kıyameti (ölümü) olduğu kadar, Şarkı Söyleyen Kadınlar'ın, yakınan erkeklerin ve de tüm şarkılarla birlikte nice merhem bekleyen yaranın, acının, özlemin, beklentilerin sükût bulacağı an, sûr'un üfleniş ânı, yani, aslında, esasında bizim büyük kıyametimiz midir?
Olmuş, olmakta ve olacak olan, daha da büyüğü beklenen, 'artçı'larıyla huzursuz eden, uykuları kaçıran, göç ettiren deprem, Âdem'in küçük kıyameti (ölümü) olduğu kadar, Şarkı Söyleyen Kadınlar'ın, yakınan erkeklerin ve de tüm şarkılarla birlikte nice merhem bekleyen yaranın, acının, özlemin, beklentilerin sükût bulacağı an, sûr'un üfleniş ânı, yani, aslında, esasında bizim büyük kıyametimiz midir?
İKİ.
Esma'yı izledikçe, saflığına, masumiyetine baktıkça, üzerine düşündükçe William Faulkner'ın Benjy'sini ve onun –33 yaşında olmasına rağmen– 3 yaşında birinin masumiyetiyle temsil bulan İsa peygamberi düşündüm... Esma da bir İsa mı?
Esma'yı izledikçe, saflığına, masumiyetine baktıkça, üzerine düşündükçe William Faulkner'ın Benjy'sini ve onun –33 yaşında olmasına rağmen– 3 yaşında birinin masumiyetiyle temsil bulan İsa peygamberi düşündüm... Esma da bir İsa mı?
ÜÇ.
Korkuyorum Anne'de içine düştüğü sarmaldan nasıl çıkacağını bilemediği için yardımını talep ettiği arkadaşından "Dua et Allah'a" diye samimiyet ötesi bir çıkış yolu gösteren o adam daha uzun cümleler kurmaya, sözünü tamamlamaya yönelik esaslı girişimlerde bulunmaya ve en nihayetinde başlangıç noktasına, bir kuzu olup gitmeye, bir dua olup sonsuz evrende uçmaya mı karar verdi?
Korkuyorum Anne'de içine düştüğü sarmaldan nasıl çıkacağını bilemediği için yardımını talep ettiği arkadaşından "Dua et Allah'a" diye samimiyet ötesi bir çıkış yolu gösteren o adam daha uzun cümleler kurmaya, sözünü tamamlamaya yönelik esaslı girişimlerde bulunmaya ve en nihayetinde başlangıç noktasına, bir kuzu olup gitmeye, bir dua olup sonsuz evrende uçmaya mı karar verdi?
DÖRT.
Çocuğunu arayan, bulamayan, inleyen, çaresiz bir anne; babasından beklediği şefkati bulamayan, zaman zaman bunu haketmediğini düşünse bile o baba'da hep bir anne'yi arayan, bulamayan, yakaran çocuk; bu iki'liği –göz göze gelseler, konuşsalar dahi– buluşturamayan şey yalnızca kan (bağı!) mı?
Çocuğunu arayan, bulamayan, inleyen, çaresiz bir anne; babasından beklediği şefkati bulamayan, zaman zaman bunu haketmediğini düşünse bile o baba'da hep bir anne'yi arayan, bulamayan, yakaran çocuk; bu iki'liği –göz göze gelseler, konuşsalar dahi– buluşturamayan şey yalnızca kan (bağı!) mı?
BEŞ.
Kendisini sömüren, –eskisi gibi– sevmeyen (öyle inanılan) bir kocadan kaçıp gelinen ya da eski bir işkence ortakçısının bir nevi sığındığı, herkes gitse de elektrik, su olmasa da (belki de gidilemediğini bildiğinden) kalmakta ısrar edilen yer, ada, bir mezarlık mı?
Kendisini sömüren, –eskisi gibi– sevmeyen (öyle inanılan) bir kocadan kaçıp gelinen ya da eski bir işkence ortakçısının bir nevi sığındığı, herkes gitse de elektrik, su olmasa da (belki de gidilemediğini bildiğinden) kalmakta ısrar edilen yer, ada, bir mezarlık mı?
ALTI.
Âdem acılarının ve aldığı âh'ların külfetini –bu dünyada da– ödemeye mahkûm edilip acı çekerken, tecrübeyle yakarırken, kadın, kadınlar, yalnızca masumiyet şarkıları mı söyler dururlar –bu dünyada?
Âdem acılarının ve aldığı âh'ların külfetini –bu dünyada da– ödemeye mahkûm edilip acı çekerken, tecrübeyle yakarırken, kadın, kadınlar, yalnızca masumiyet şarkıları mı söyler dururlar –bu dünyada?
YEDİ.
Geliyorum diyen bir patlamayla biten, dağılan, yerle yeksan olan o fildişi kulenin, sığınağın, kalenin ya da daha bilinen ifadeyle, evin, yok olması, yok edilmesi (Antonioni'nin Zabriskie Point'inin intikam dolu bir gündüzdüşü olarak da düşünülebilecek son sahnesini akla getiren) ilahi bir bir kısas, bir bedel ödetme, bir taşmanın, hülasa, bir gayretullaha dokunmanın sonucudur diyebilir miyiz?
Geliyorum diyen bir patlamayla biten, dağılan, yerle yeksan olan o fildişi kulenin, sığınağın, kalenin ya da daha bilinen ifadeyle, evin, yok olması, yok edilmesi (Antonioni'nin Zabriskie Point'inin intikam dolu bir gündüzdüşü olarak da düşünülebilecek son sahnesini akla getiren) ilahi bir bir kısas, bir bedel ödetme, bir taşmanın, hülasa, bir gayretullaha dokunmanın sonucudur diyebilir miyiz?
SEKİZ.
Tabiat, kapılarını, saklısını yalnızca masumlara açan, onlara gizini fısıldayan, görünmezi aşikâr eden, bulunmazı, olmaz sanılanı toprağından halk ettiren, olduran ve fakat, kendi uçurumlarını da koruyan, yerine göre, artık çok şey bildiği ve hududu aştığı için en yakın adamını gözünü kırpmadan öldürten bir baron gibi, kendi çocuklarını yiyen bir anne midir?
Tabiat, kapılarını, saklısını yalnızca masumlara açan, onlara gizini fısıldayan, görünmezi aşikâr eden, bulunmazı, olmaz sanılanı toprağından halk ettiren, olduran ve fakat, kendi uçurumlarını da koruyan, yerine göre, artık çok şey bildiği ve hududu aştığı için en yakın adamını gözünü kırpmadan öldürten bir baron gibi, kendi çocuklarını yiyen bir anne midir?
DOKUZ.
Bu yaşadıklarımız kimin rüyası?
Bu yaşadıklarımız kimin rüyası?
Yorumlar
Yorum Gönder