Antigone… Kendisi konuşsun;
–Ben dünyaya, kin değil, sevgi
paylaşmaya geldim.
*
–Bana bakın, yurttaşlarım!
Bakın, bugün son yolculuğumu yapıyorum! Güneşin parlak ışıklarını son defa
görüyorum! Artık bundan sonra hiç görmiyeceğim. Evinde ebedî uykulara
daldığımız Hades*
beni diri diri Akheron**
kıyılarına sürüklüyor. Dünya evine girmedim, benim için gelin türküleri
söylenmedi: Akheron'la
evleniyorum.
*
–Dostlarım, gözyaşından mahrum
ve günahsız olarak korkunç kayalar arasındaki dar mezara nasıl gittiğime siz
şahidolun! Ah, zavallı ben, ne insanların yanında kalıyorum, ne de ruhların...
Ne dirilerle yoldaşım, ne de ölülerle...
*
–Ey Thebai***
yurdunun bana vatan olan şehri! Ey atalarımın tanrıları! Bakın, beni nasıl
sürükleyip götürüyorlar! Siz, ey şehrimizin büyükleri, hükümdarlarınızın son
evlâdına, bana bakın!.. Mukaddes olan şeyi mukaddes tuttuğum için neler
çektiğimi ve kimden çektiğimi görün! (Antigone'yi götürürler.)
*
Antigone –
Ölüyü
benimle beraber oradan kaldırmaya yardım eder misin?
İsmene –
Yasağa
rağmen onu gömmek mi istiyorsun?
Antigone –
Evet,
sen istemesen bile ben, benim ve senin öz kardeşimizi gömmek istiyorum. Çünkü
kimsenin bana vefasız demesini istemiyorum.
İsmene –
Çılgın,
Kreon'un sözüne karşı mı duracaksın?
Antigone –
O,
benim olan şeyi benden alamaz.
Antigone ve İsmene (Ayrıca; Bkz: şurası) |
Sipylos Dağı/ Spil Dağı bugünkü Manisa
Dağı’dır.
Manisa merkezine bir buçuk saat
mesafede olan bu dağın kayalık duvarlarından birindeki bir oyukta bugün bile,
uzaktan bakılınca, oturmuş ve ağlıyan, siyah çehreli, kolları göğsünde
kavuşmuş, beyaz elbiseli bir kadın şekli görünür. İşte bu kadın, Tantalos’un
kızı ve Thebani hükümdarlarından Amphion’un
karısı Niobe’dir.
Rivayet sanılır;
Niobe'nin 12 çocuğu varmış (Niobid'ler). Zeus’un
karısı ve Apollon ile Artemis’in
anası olan Leto’yla,
sadece iki çocuğu olduğu için alay ettiğinden bütün çocukları Apollon ve
Artemis tarafından okla öldürülmüş ve kendisi tanrılar tarafından taş haline
getirilmiş. Bu mesel, Sophokles’in Antigone’sinde de
geçer ve Antigone'nin ağzından şöyle yer bulur kendisine;
Antigone –
Bir zamanlar, Frikya'lı Tantalos'un
kızı Niobe'nin Sipylos
Dağı’nda nasıl
feci bir şekilde öldüğünü duymuştum; taşlar ağır ağır büyüyerek, bir sarmaşığın
birbirine giren dalları gibi onu sarmışlar. Anlattıklarına göre, şimdi yağmur
altında eriyor ve hiç kardan kurtulmuyormuş. Kirpiklerinde biriken gözyaşları
durmadan göğsüne damlıyormuş. Bahtım beni de böyle bir ölüme götürüyor.
Dağ demişken; bir de Parnassos
Dağı var
tabiî… Antik çağda, Yunanistan'ın
muhtelif yerlerinden gelen kadınlar, her sene, kışın, gündönümü sıralarında
Parnassos dağında şarabın tanrısı Dionysos ve
müziğin tanrısı Apollon şerefine
çılgın bir gece âyini yapar, cûş’a gelip dans eder ve etrafı meşalelerle
aydınlatırlarmış.
Ah o dağda ben de olsaydım…
Antigone (by Andrew Wilson Smith) |
* Yunan mitolojisinde Yeraltı
Tanrısı.
** Yeraltı dünyasında akan
nehirlerden biri. Ölüler evvelâ bu nehirden geçerlermiş.
*** Antik Yunanda kurulan bir şehir
devleti.
Yorumlar
Yorum Gönder