Ana içeriğe atla

Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Düşünceler, Görüşler, Özdeyişler (Bütün Yapıtları Dikkate Alındı)



"Acı günlük ekmeğimizdir."
(Huzur)
*
"Sevginin, merhametin eşini atlayanlar, ıstırabın gömleğini de
kendiliğinden giyinirler."
(Mahur Beste)
*
"Adı olan her şey mevcuttur."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)

"Toprağa emanet edilmiş bir ağaç, mahalleye, semte, şehre, hattâ
cemiyete ve bütün bir imana emanet edilmiş bir değerdir."
(Beş Şehir)
*
"Ahlâkın üstüne çıkılmaz."
(Huzur)
*
"Aradığını bulmasan bile aramanın zevkini duyarsın."
(Mahur Beste)
*
"Her aşk, peşinde bir eziyet fikrini taşır."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Aşk, her zaman sadakat değildir."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Her âşık bir <<réminiscence>> vehmi içinde yaşar."
(Yaşadığım Gibi)

*

10.
"Her başlangıçta biraz yapmacık, biraz özenti vardır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Bekâr insan hayatın dışında kalıyor."
(Yaz Yağmuru)
*
"Hayat nimetlerinin değişikliği içinde bize, yaratıcı işaretten kalan
en büyük miras can sıkıntısıdır."
(Beş Şehir)
*
"İnsan beyhude çalışırsa çabuk yorulur."
(Huzur)
*
"Bir kitabı asıl yazıldığı dilde okumak ondan alınacak şeylerin
âzamîsini verir, fakat onu ana dilimize geçirmekte ancak kendimizden
yapabiliriz."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Şartlar değişince insanlar da değişir."
(Huzur)
*
"Menfaatler istikâmetini değiştirirse mantık da değişir."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"Hakikî mümin şeytandan vazgeçemez."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Bir şeyin tarihi onu yıkmaya kâfidir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"İslâm dini, felsefenin yolunu kapamıştır."
(Bir Kültür - Bir İnsan)

*

20.
"Dostluk da bir kaderdir. Ve güzel bir kaderdir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Dua, ruhun Allahla karşılaşmasıdır."
(Mahur Beste)
*
"Ne kadar yakınımız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler bize
daima meçhul kalırlar. Bir yaptıkta uyuyanlar bile birbirlerinin
rüyalarını bilmezler."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Nerede bir edebiyatın başladığını görsek, orada sokağın yazı masası
ile birleştiğini görürüz." (Edebiyat Üzerine Makaleler)
"Edebiyat ayrı yola gitmek içindir. Ama beraber yola çıkılabilir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Edebiyat biraz düşmanlık işidir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Edebiyata, şiirle girmek, kendisini anlatmak isteyerek girmek
demektir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Edebiyatta kin vardır."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Herkes, kendi menbalarının eserini verir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Bir eser kâinatıyla gelir."
(Yaşadığım Gibi)

*

30.
"Ebedî bir şifadır evlenmek."
(Mektuplar)
*
"Bir fikrin değer taşıması için yalnız bir kişinin taşıması lazımdır."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Geniş ve ıssız gece! Sana bir anne yüzüne bakar gibi bakıyorum."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız;
hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız."
(Beş Şehir)
*
"İstikbal için projeler kurduğumuz gibi mazi için de vehimler icat
etmiş olabiliriz."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Yazık ki, genç yaşta okuduklarımızı tekrar okumak çok güçtür."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Gören işitir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Göz, zihin gibi nankör değildir."
(Mektuplar)
*
"Güzel çok defa nazariyenin dışında kalır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Muayyen bir dereceyi geçtikten sonra her şey güzeldir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)

*

40.
"Gabî adam ne kolay haksızlık yapar."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Hiç bir hayal, tam ve bütün değildir."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Hayat yürüyor."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"Hayatta her şey, bir muvazene mes'elesidir, ilâhların sofrasına
oturabilmek için, fânilerin sofrasından biraz gözü yaşlı kalkmak
gerekir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Hayat, ölümün şerefine yazılmış bir kasideden başka bir şey
değildir."
(Abdullah Efendinin Rüyaları)
*
"İnsana her şeyi ama her şeyi, lüzumu kadar öğreten bir kitap vardır;
ve bazı insanlar bunu okumuş bulunuyorlar."
(Mektuplar)
*
"İnsan hayatla dövüştüğü zaman ona başka türlü bakıyor."
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"Hepimiz kendi masallarımızın kurbanıyız."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"İnkârın şiiri olmaz. Çünkü inkâr başladığı yerde biter."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Herkes az çok bir veya birkaç insanın yüzünden kötüdür."
(Huzur)

*

50.
"İnsanlar da kuyuya benzer, içlerinde boğulabiliriz."
(Huzur)
*
"İnsan yaratılışı tam bir eşitliğe razı olamaz."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"İnsan biraz da sestir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Hepimiz zâlim bir meleğin eline düşmüş gibi hırpalanıyoruz."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Kişi, kişisel hayatından ayrıldıkça cemiyet onu devam ettirir."
(Ülkü Mecmuası)
*
"Bir büyük konağın son sahiplerine benziyoruz."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Bazı insanları sonuna varmadan bilemeyiz."
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"İstanbul'da bahar değneğe sarılmış bir dizi kirazla biter."
(İstanbul)
*
"Her İstanbul'lu az çok şairdir, çünkü irade ve zekâsıyla yeni şekiller yaratmasa bile, büyüye çok benzeyen bir muhayyile oyunu içinde yaşar. Ve bu, tarihten gündelik hayata aşktan sofraya kadar genişler."
(Beş Şehir)
*
"İstanbul, ya hiç sevilmez; yahut çok sevilmiş bir kadın gibi sevilir."
(Beş Şehir)

*

60.
"İstanbul tabiatında resmi reddeden bir taraf var."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Hayatımın tek mânâsı İstanbul sevgisidir."
(Mektuplar)
*
"İşler bizden sonra dünyaya gelmişlerdir. İşleri onları görecek adamlar icat eder."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"İyilikler de kötülükler gibidir. Beraber gelirler."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"Doğru, ya bütün olur, ya hiç olmaz."
(Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
*
"Kadın müthiş mahlûktur. Kadın intikamından kork."
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"İnsan kalbi ölümden başka kader bilmez."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Biz evvelâ kelimeleri öğreniriz. Sonra yaşadıkça teker teker mânâlarını."
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"Manzara bir ruh haldir."
(Beş Şehir)

*

70.
"Bir kitabı tam okuyabilmek, ya bir kültür adamı olmak, ya da boş
zamanı olmakla ve okumayı sevmekle olur."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Açık havada ölmek, cam arkasında bogulmaktan daha iyidir."
(Mahur Beste)
*
"Bir romancının ilk istihkâk edeceği madde kendi hayatıdır."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Bir romancı her şeyden evvel ansiklopedisttir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Denilebilir ki romancıyka şair bende aynı evde oturan ve birbirlerini
az çok rahatsız eden, bazen de yardım eden, birbirleriyle geçinmeye
mecbur iki kardeş gibidir."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Kainatın efendisi insan ruhudur."
(Huzur)
*
"Ruh, dağ başında rüzgârlara yalvaran o masal kızına benzer."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Herkes kendi varlığının karanlıklarında rüyalarının sırrını gizler."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Hangi büyük rüya tamamlanmıştır?"
(Hangisi?! Bunu da sen söyle.)
*
"Sabır, insanoğlunun tek kalesidir."
(Olmadı bunu, ha?)

*

80.
"Sanatın yalanı, daima hakikatlerin hakikatidir."
(Beş Şehir)
*
"Ne göklerin maviliği, ne denizin köpüğü yakalamaz; fakat oldukları
yerde Kadirullah ve aşk mabudesini doğururlar."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"İnsanı küçülten san'at, hayatın mucizesine göz yuman san'attır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Her tecrübe gibi san'at da terbiyedir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"San'at, ölümden sonraki hayattır."
(Yaşadığım Gibi)
*
"San'atta iş, filozofi ile ve dialektikle halledilmeğe başlandı mı sonu yoktur."
(Yaşadığım Gibi)
*
"San'at, insan içindir."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"San'at belli ki bir collaboration işi."
(Mektuplar)
*
"San'at ölçüdür."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Allah verdiği nisbette sanatkâr olabiliyoruz."
(Mektuplar)

*

90.
"Suyun sesi, aşkın, ihtirasın sesinden kuvvetlidir."
(Huzur)
*
"Çığlık, şiirin yarısıdır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"İnsan, her sevdiğini sever mi?"
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"Sinema öncesi san'at rüyadır."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Çocuğun tek yardımcısı sokaktır."
(Sahnenin Dışındakiler)
*
"Acı ama, hakikat şu ki, bizde sorumluluk vicdan azabının çocuğudur.
Onunla beraber doğar ve onun keskin alevinde kavrulup yanar."
(Yaşadığım Gibi)
*
"Su ve dalga daima kadın vücudunu verir."
(Yahya Kemal)
*
"Hiçbir şair ilk mısra denen şeyden büsbütün müstağni kalamaz. Zekâ
ile ruhun elele kuracakları dünyanın kapısını çok defa o açar."
(Yahya Kemal)
*
"Ben şairde bir tek şeyi, kelimeyi kullanış şeklini, dile mısraa verdiği şekli ararım."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Tercüme ile sevilen şair hemen hemen yoktur. Yahut şiiri için değil, düşüncesi için sevilir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)

*

100.
"Şiir, hikâyedeki Melâmî dervişe benzer. Ateşe atılınca sır olur, yalnız tacı ile hırkası kalır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Eski şiirin tadı gittikçe beni daha fazla sarıyor. O kadar ki, divanlardan ayrı geçirdiğim zamana acıyacağım geliyor."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Eski şiiri seviyorum, fakat eskiyi sevenlerin çoğu ile anlaşamıyorum."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Şiir, bir bekâret dünyasıdır."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Şiirin ne olduğunu biliyorum ve yapamadım."
(Mektuplar)
*
"Şiir kadın gibi meşgul olunmak istiyor. Uğraşırsan oluyor."
(Mektuplar)
*
"Hiçbir edebî ekol yoktur ki, tiyatro ile başlamasın."
(Bir Kültür - Bir İnsan)
*
"Kitap unutulmaya razıdır, fakat kadın razı olmaz."
(Mahur Beste)
*
"Cemiyet hayatı ne korkunç. İnsan ölümün eşiğinde dahi etrafa
bırakacağı tesirden korkuyor."
(Mektuplar)
*
"Bu ölümlü dünya, uykusuz kalmaya değmez."
(Abdullah Efendinin Rüyaları)

*

110.
"Hiç uyuyan insana dikkat ettiniz mi? Yanı başımızda olmasına rağmen
bizden ne kadar uzakta, ne kadar derinliktedir."
(Edebiyat Üzerine Makaleler)
*
"Vatan birkaç dosttan ibarettir."
(Mektuplar)
*
"Yahya Kemal Türk lirizmini yeniden bulan adamdır. Dilin tanrısı onun
eseriyle tekrar dile döner."
(Yahya Kemal)
*
"Yalan, hayatı güzelleştirir."
(Yaz Yağmuru)
*
"Gerçek yapıcılığın, mevcudu muhafaza ile başladığını öğrendiğimiz gün
mesut olacağız."
(Beş Şehir)
*
"Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında"

(Şiirler)


-FIN-

Bu güzelim derlemeyi daha kapsamlı bir başka derleme çalışmasından, bir kitaptan yaptım. 
Meraklısı arasın, bulsun, kıymetli bir işçilik:


Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Düşünceler, Görüşler, Özdeyişler; 
Der.: Şerif OKTÜRK
Yörük Matbaası, 
İstanbul, 
1977.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

[...] Günce

M. Milât Özçelik [22 Eylül 2023 – 8 Mart 2024]   ~  B İ T T İ  ~   23. Hafta & 24. Hafta   Temmuz ayının o güzel, sıcak günlerinin birinde, 'dünya hayatım' için işbaşı yapar gibi, bir pazartesi sabahı doğmuşum, 25 Temmuz 1988'de. Belki de bundan, yaz günlerini çok severim. Güneşten şikâyet eden biri olmadım hiç. Yazın bitimiyle beliren sonbaharı sevmeyişim de yine bundan olsa gerek. Sonbaharın gelişiyle hissettiğim şey hüzün değil, düpedüz üzünçtür. Tabiatın sonraki adımını, kışı düşünüp iyice üzülürüm. Bütün kışlarım üzgün geçer. Derken ilkbahar gelir. İlkbaharı yazdan da çok severim. Çiçeklenen ağaçları izlemeye, kuş seslerini dinlemeye, çimlenen toprağa bakmaya doyamam. Yeşilin bütün tonlarını severim. İlkbaharda göğün rengi bile açılır. Kışın kasveti dağılmış, öfkesi dinmiştir. Yer gök ferahlar, tabiat gibi insan da gevşer, hafifler... Çocukluğumun yarısı, bir gölgeye uzanıp o berrak göğü izlemekle, onu anlamaya çalışmakla geçti. Geniş zamanlardı.   Bir özel hastan

Bir Ardıç Kuşu Yaşadı

    Bu, hayatım boyunca yazdığım en zor ve ‘önemli’ yazı. Kötü bir rüyadan uyanıp ölüm haberini okuduğum  Engin Ardıç  hakkında. Üzerimdeki kesif hüzünle ne ölçüde hakkını verebilirim bilmiyorum ama  Ardıç Kuşu , bu dünyaya doğmuş olmaktan sonraki en değerli katkıyı sundu bana:  okumak.   2005-2006 filan olmalı... Lise bitmiş ve ben, nedense bir ‘eşik’ kabul ettiğim 20 yaşımın arifesinde, anlatması uzun sürecek meseleler yüzünden arkadaşsız kalmıştım ve fena halde başarısızdım. (Güncesinde  “ Bu yaşın hayatın en güzel dönemi olduğunu söyleyenlerin canına okurum!”  demişti ya Paul Nizan, işte öyle.) Üniversite sınavlarına hazırlanıyordum sözde ama onun da tadı yoktu. Ne olmak ya da ne yapmak istediğimi bilmiyordum. Hayat berbattı ve ben, o güne değin eksikliğini hissettiğim şeyin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi bile değildim.   Oradan oraya, sersem gibi salınıp durduğum bir gün, güzel bir yaz günü olarak kalmış aklımda, yaşadığımız apartmanın altındaki çay ocağının taburelerinden b

Yusuf Atılgan'ın Bütün Şiirleri (ve Birkaç Soru)

Ölü Su İçsin mi kansıcağı ikindilerde İki ucu denizsiz çay suyundan Dört boynuzlu yörük öküzü Çıkamaz ininden yaz uykusunda çakıroğlan duvarda çamursarısı sidikkızılı boynuzbozu bir ölüdoğa sıvanın altında kim var Susuz aç kim gizliyor olumlu tarhanayı sevimli ifritlerden as kendini çakıroğlan bir türküde oturacaksın yapayalnız sabah çayları bir türküde üzüm Kısır tarlada gereksiz bir kaya ya da İskender sininde bir kabartma taşdonuğu (yaşadıydı Karacoğlan Kızı Yunus karıncası kansıcağı ikindilerde harman kaşıntısı) Kendir saplarıyla asılmış uzarken yarı yolda Suçluyum sayın yargıç bir zurnacı çingene ısmarlayın ipime Ya siz sayın Yargıç? Yusuf Atılgan [Yazı Dergisi,   Sayı 1,   1978.] * Ayrılık Doğu yeli esiyor karşıdan kirpiklerim tozlu Ergin başaklar geçiyor iki yanımdan Sensiz Bir serin denizde misin kumda mısın Öyle mi omzunda kuruyan deniz tuzu Bensiz Çorak tarlada geçkin bir at çakalı Bir telli ka