“Hiç uyarmadan,
kasırga nasıl sökerse
meşeleri kökünden,
öyle sarsıyor yüreğimi aşk.”
“Ey tahtı ışıl ışıl Aphrodite
ulu Zeus'un düzenci kızı,
yalvarırım yüreğimi acılarla
dağlama!
Yardımıma gel gene, hani eskiden
sesimi duyunca nasıl,
çıkıp babanın sarayından kanat
çırpan kuşların çektiği
yaldızlı arabana biner; yeryüzüne
inerdin bulutsuz
mavilikten ölümsüz dudağında o
aydınlık gülüşle sorardın,
'Gene nen var?' derdin, 'nedir
gene/deli gönlünü çelen?
Tılsımımla kimi/baştan çıkarıp
yollamam gerekiyor koynuna?'”
“Ah Gongyla, benim biricik gülüm,
sıyır
sütbeyaz giysini üzerinden.
Nasıl istiyorum şimdi gelmeni,
benim isteğimi beslesin
güzelliğin.
Ne zaman görsem seni bu giysinin
içinde, öyle güçsüz
ve öyle mutlu oluyorum ki, çok
kızsam da Kyprian'a,
işte yalvarıyorum öç almasın diye
benden,
belki hemen salıverir seni,
Gongyla
ve gelirsin yeniden bana, bil ki
sensin en çok arzuladığım
dünya bir yana, sen bir yana.”
“Memelerimden hâlâ süt geliyor
olsaydı
ve bir bebek taşıyabilseydi karnım
çılgın gibi koşardım bu zifaf
odasına,
fakat yıllar damgaladı tenimi
binlerce kırışıkla,
aşkın hiç acelesi yok bana
sarılmaya, armağanlarıyla haz
dolu sancıların.”
(Seçtiğim son şiir
parçası şiir pek de ‘sahih’ değildir. Ama en etkileyici şiirlerinden biridir. Denir
ki Sapfo, Phaon adında
bir gence âşık olmuş ve kadın seviciliğine sırt çevirerek sevdiği adamın
peşinde bir hayat sürmüştür. Ancak karşılık bulamadığı bu ‘ilişki’ sonrasında
kendini Leukos kayalığından
atarak intihar etmiştir. [Kaynaklar, Sapfo’nun öldüğünde kaç yaşında olduğu
konusunda çelişiyor: 45 ile 65 arasında gidip geliyor yaşı.] Bu söylencenin
kaynağı Ovid’in
“Sappho’nun Phaon’a Mektubu” adlı şiiridir elbette):
“İstek yaratmıyor bende artık,
bir zamanlar
Yasak aşkımın sevgili nesnesi
olan lezbiyen kadınlar
Bütün aşklar eriyip gitti aşkında
senin,
Bilemedin genç adam, değerini
böyle bir ateşin.”
hamiş:
Şiirler Kriton
Dinçmen çevirisidir...
(Arion, 1997.)
Yorumlar
Yorum Gönder