Jean-Luc Nancy |
“[B]azen, tersine, evde
durmaktan çok okulda olmak isteriz, eve dönmek için okuldan ayrılmak istemeyiz.
… her zaman, bir şeyden ayrılırız.” (s. 18)
“[G]itmek daima
bölünmektir. Sadece ayrıldığımız yer ile gittiğimiz yer arasındaki bölünme
değil, bizzat biz de bölünürüz, parçalara ayrılırız.” (s. 19)
“[G]ittiğimizde/ayrıldığımızda
asla dingin değilizdir ve okula gitmeden önceki sabah da yine böyledir.
Ödevlerimizi eksiksiz biçimde yapsak da, derslerimizi ezbere bilsek de, orada
olmadığımız sürece, işlerin nasıl olup biteceğini asla bilmeyiz.” (s. 23)
“Hayvanlar gitmezler,
seyahat etmezler. (…) yer ya da bölge değiştirmek ne göç etmektir ne de bir
yere dışarıdan göçmektir. Yalnız insanlar seyahat eder/gezer… sadece insanlar
gidebilir.” (s. 26)
[ Bu tespit beni üzdü!
Ben burada bir özgürlük bir güç bir büyük irade değil, koca bir çaresizlik
görüyorum. Hayvanlar gitmiyor/gitmez çünkü buna ihtiyaçları yok. Biz insanlar
çaresiz kaldığımız için gitmeye hatta çoğu durumda kaçmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu
çok trajik bir durum. Üstelik: – Merkezgar]
“Sorun şudur: daima
gittiğimiz kesindir, ama vardığımız kesin değildir.” (s.28-29)
“Ölüyoruz ve eski bir
özdeyiş der ki: ‘gitmek, biraz ölmektir; ölmekse tamamen gitmektir.’ ’Gitmek,
biraz ölmektir’, zira her gidişte acı duyarız, bir ıstırap yaşarız, bir şey
kaybolur.’’ (s. 30)
“Asla tam bir dönüş
yoktur ama aynı zamanda, geride bir şey bırakmayan ayrılık da yoktur hiçbir
zaman, çünkü parçalardan ayrılırız.” (s. 31)
“[H]epimiz, gidenlerin
parçalarıyız.” (s. 32)
*
Alıntılar:
Gitmek/Yola Çıkış,
Jean-Luc Nancy, Çev. Murat Erşen, MonoKL, 2012.
*
[Aziz dostum, ustam
Murat Erşen, kitabın içine sıkıştırdığı bir kâğıda,
“Sevginin
tanıma değil ama kanıtlara ihtiyacı olduğunu, bazı şeylerin karşılığı, bazı
şeylerin de telafisi olmadığını zamanla, çoğu kez de iş işten geçtikten sonra
öğrendim” yazmıştı. Bu kitap Erşen’e duyduğum
saygı ve sevginin kanıtı gibidir benim için.]
Yorumlar
Yorum Gönder