Sözkonusu Rimbaud gibi bir 'göktaşı' olunca insan
ne diyeceğini bilemiyor… Kitapta yer alan mektup ve şiirlerde 17 yaşındaki
birinin yazdıklarını okuyor olmanın şaşkınlığı, ürkütücülüğü bir yana, beni en
çok sarsan bilgi meşhur "Çalınmış Yürek" şiirinin geçirdiği değişim ve
tarihsel arka planı hakkındaki bilgiler oldu. Mektupta şiirin başlığı
"Yürek İşkencede". Sonra "Soytarının Yüreği" oluyor ve
bugün bildiğimiz hâliyle: "Çalınmış Yürek"
Tam da
düşlediği şey/yer mahvetmiş şairi: Paris Komünü’nde çocuksu ifadesi ve uzun saçlarıyla
alaylanmış Rimbaud, çiğnenmiş tütünleri tükürmüşler suratına, taciz etmişler.
Yüreğini çalmışlar şairin… Ne taşra sıkıntısı içinde işkence gördüğünü düşünen
biridir artık ne de ‘devrimin soytarısı’. Yürek ki paramparçadır!
"Ey abrakadabracı dalgalar,
Alın şu yüreğimi yıkansın!
...
Görünce dibi bu çiğnenen tütünler
Ne olacak hâlim, ey çalınmış yürek?"
4 yıl sonra her
şeyi; şiiri ve Paris’i geride bırakıp 'arpalık' biriktirmek için Kıbrıs, Mısır
ve oradan da –yıllar sonra Paul Nizan’ın da yolunu düşüreceği– Aden’e uzanacak
10 yıldan fazla süren –silah kaçakçılığı da dâhil– kirli bir ticaret hayatını
tercih eder Rimbaud. 10 Kasım 1891’de henüz 37 yaşındayken öldüğünde 36.000
Frank biriktirmiştir.
●◇●
Her kuşak
sevdiği şairleri, yazarları kendi dilinden (kendi dilinin 'taşıyıcı'larından) okur.
Rimbaud'yu şimdiye kadar –daha çok– kimlerden okuduk peki: İlhan Berk, Erdoğan
Alkan, Özdemir İnce, Can Alkor.
Kâhin'in
Mektupları’na (Sel
Yayınları, 2020) eklediği açıklayıcı notlar, tarihsel bilgiler ve mektuplarda
yer alan şiir çevirileriyle Ayberk Erkay'ın da bu isimlere eklenmesi
gerektiğine inanıyorum. Rimbaud'nun bu edisyondakine benzer bir 'toplu şiirler'
ya da geniş bir ‘seçme şiirler’ baskısının hayalini kurmak bile çok keyifli ve
heyecan verici doğrusu.
Alın şu yüreğimi yıkansın!
...
Görünce dibi bu çiğnenen tütünler
Ne olacak hâlim, ey çalınmış yürek?"
Yorumlar
Yorum Gönder