Kent, aşk/ınlık ve ölüm üzerine pek güzel bir roman Ölü
Brugge.
Son sayfalara doğru, Manguel'ci bir tavırla, 'kitabı şiir bölümüne mi koysam?' diye düşünüyordum ki Selim İleri'nin Sonsöz'ünde Mallarmé'nin kitap hakkında "şiir-roman" dediğini okuyup mutlu oldum...
Mallarmé her zaman çok haklıdır!
Zola'cı natüralizm ile yıldızım barışmadı hiç.
"Gerçek bende nefes darlığı yapıyor" diyen Cioran ile aynı noktadayım.
Son sayfalara doğru, Manguel'ci bir tavırla, 'kitabı şiir bölümüne mi koysam?' diye düşünüyordum ki Selim İleri'nin Sonsöz'ünde Mallarmé'nin kitap hakkında "şiir-roman" dediğini okuyup mutlu oldum...
Mallarmé her zaman çok haklıdır!
Zola'cı natüralizm ile yıldızım barışmadı hiç.
"Gerçek bende nefes darlığı yapıyor" diyen Cioran ile aynı noktadayım.
Bana, Bunuel'in Nazarín (1959) filmini
hatırlattığı için Georges Rodenbach'ın şu sözüne bayıldım:
"İnanç dehşete düştüğünde çoğu kez kendini ironiyle ifade eder." (sy. 44)
Ama yine de Ölü Brugge'yi (böyle okunuyor, evet) Gabriele D'Annunzio'nun dizeleriyle aklıma kazıdım, bence çok yakışıyorlar:
"İnanç dehşete düştüğünde çoğu kez kendini ironiyle ifade eder." (sy. 44)
Ama yine de Ölü Brugge'yi (böyle okunuyor, evet) Gabriele D'Annunzio'nun dizeleriyle aklıma kazıdım, bence çok yakışıyorlar:
"Yalnızca hiç ölmeyen
güzeldir, ve yalnızca
Bizim için hiç ölmeyen, bizimle ölen."
Yorumlar
Yorum Gönder